Dacia’nın tüketicilerinin öncelikli ihtiyaçlarına cevap veren bir marka olduğunu ifade eden MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “Türkiye’de yakaladığımız başarı, marka felsefesinin Türk tüketicisinin beklentileriyle ne kadar örtüştüğünü ortaya koyuyor. Gelecek yıl marka olarak, Türkiye pazarına girdiğimiz tarih itibarıyla toplamda 500 bininci satışımıza ulaşmayı hedefliyoruz. Duster, segmentini uzun yıllardır domine ederken, Sandero ve Sandero Stepway ise B segmentinde iddialarını ortaya koyuyor. Bunlara ek olarak; yılın son çeyreğinde yeni marka kimliğiyle birlikte lansmanını gerçekleştirmeyi planladığımız 7 koltuklu Yeni Jogger ise binek otomobil pazarında önemli bir boşluğu dolduracak. Bir station wagonun uzunluğu, bir MPV’nin genişliği ve bir SUV’un görünümü ile Dacia Jogger çok yönlü gerçek bir aile aracı. Örtüsü kaldırıldığından bu yana büyük bir merak uyandıran, %100 elektrikli Spring ise en ekonomik elektrikli otomobil olma iddiasıyla bizleri heyecanlandırıyor. 2023’ün ilk yarısında Spring modelimizi de ülkemize getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Geleceğin mobilitesi tüketicileri temel ihtiyaçlara ve gerçekten önemli olana yönelmeye davet ederken, Dacia’nın marka felsefesi de bu yöndeki beklentilere cevap veriyor. Türkiye’de ilham verici bir başarı hikayesine imza atan marka, temmuz ayında gerçekleştirdiği 3 bin 566 adetlik satış ve %8,7 pazar payı ile binek otomobil pazarında dördüncü sıraya yükseldi.
SUV segmentinde ilk günden bu yana ezber bozarak dengeleri değiştiren Duster ise 2022’nin ilk 7 ayında da en çok satan SUV unvanını korudu. 10 yıldır 4×4 segmentini aralıksız liderliğiyle domine eden Duster, ECO-G versiyonu için aynı zamanda 1 kilometrede 1 TL* ile Türkiye’nin en düşük yakıt tüketimine sahip otomobili. Yeni marka kimliğiyle Türkiye’ye gelecek 7 koltuklu Jogger ve en ekonomik elektrikli otomobil olma iddiasına sahip Spring, Dacia ürün gamının kapsayıcılığını artıracak. 2023 yılında markanın hedefi, 2004 yılında giriş yaptığı Türkiye pazarında toplamda 500 bin satış adedine ulaşmak. Global çapta duyurulan yeni marka kimliği, tasarım anlamında cazibeyi artırırken; sadelik, sağlamlık ve özgünlüğü temel alan marka felsefesiyle uyum sağlıyor.
