Elektrikli araç dünyasında tarihi bir an yaşandı. BYD, Denza Z9 GT markası altında geliştirdiği yeni “Yi San Fang” platformunu tanıtarak otomotiv teknolojisinde çıtayı bir adım daha yukarı taşıdı. Bu yenilikçi platform, dünyada ilk kez “üç motorlu bağımsız sürüş” ve “arka tekerlekler için iki motorlu bağımsız direksiyon” sistemlerini bir arada sunuyor. Denza’nın amiral gemisi olan Z9 GT, bu devrim niteliğindeki teknolojiyi barındırarak dikkatleri üzerine çekiyor.
BYD Denza Z9 GT, üç motorlu sürüş platformunu tanıttı. Bu yeni platform, Z9 GT’nin yalnızca bir elektrikli araç olmanın ötesinde bir deneyim sunduğunu gösteriyor. Araç, sunduğu özelliklerle hem performans hem de güvenlik açısından eşsiz bir sürüş deneyimi vadediyor. Örneğin, bu platform sayesinde Z9 GT, dünyadaki en hızlı “moose test” geçişini gerçekleştirebiliyor. Yani, ani bir direksiyon manevrası sırasında bile aracın stabilitesi ve güvenliği üst düzeyde korunuyor.
Elbette ki Z9 GT’nin yetenekleri bu kadarla sınırlı değil. Zorlu hava koşulları, kaygan yollar veya patlak lastik gibi olumsuz durumlarda bile araç, kontrolünü kaybetmeden yola devam edebiliyor. Araç, 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3 saniyede ulaşarak bir spor otomobil gibi performans sergiliyor. Bu muazzam hızlanma, aracın kalbinde yer alan üç bağımsız motorun gücünden kaynaklanıyor. Üç motorlu sürüş, her bir tekerleğin bağımsız olarak kontrol edilebilmesini mümkün kılıyor; bu da hem maksimum çekiş hem de hızlanma performansı anlamına geliyor.
BYD Denza Z9 GT, sadece performansıyla değil, aynı zamanda teknolojik özellikleriyle de dikkat çekiyor. Araç, CTB batarya-şasi entegrasyon teknolojisi ile donatılmış durumda. Bu yenilikçi teknoloji, bataryayı şasiye entegre ederek hem ağırlık merkezini düşürüyor hem de aracın genel yapısını daha sağlam bir hale getiriyor. Ayrıca, çoklu lazerli radar sistemleri ve “Tanrı’nın Gözü” olarak adlandırılan gelişmiş sürücü destek sistemi ile Z9 GT, yalnızca hız ve güçle değil, güvenlik alanında da iddialı bir profil sergiliyor.