PSA Peugeot Citroen grubunda Citroen markası altında yeniden hayata döndürülen DS model serisi, grubun aldığı radikal bir karar sonucu Citroen markasından ayrıldı ve şu an DS markası altında “premium olma kaygısı güden” bir marka olarak yoluna devam ediyor. Hatta PSA Grubu DS markasına o kadar güveniyor ki, 2020 yılına kadar DS markası ile Kuzey Amerika pazarına yeniden giriş yapmayı hedefliyor.
Şu anda da Citroen ismi ve logosundan kurtulmuş ilk model olan makyajlı DS5’e bakıyorsunuz. DS markasının Citroen ismini bırakmak için kasa değişimini beklememesi pazarda da agresif bir tutum izleyeceğini ifade ediyor olabilir. Makyajlı DS5’e bakıldığında ilk etapta; krom kaplı altıgen radyatör ızgarası, zenon ve LED lambalardan oluşan far grubu ve yeniden tasarlanmış motor kaputu dikkat çekiyor. İç mekana baktığımızda ise bazı fonksiyonların yeni 7 inç’lik multimedya ekranına taşınarak tuş kalabalıklığının bir nebze azaltıldığını görüyoruz. Ayrıca üç adet yeni deri döşeme seçeneği ve üst düzey bir ses sistemi de DS5’in makyaj ile gelen yenilikleri arasında.
Güncellenmiş DS5 modelinin motor ve şanzıman seçeneklerini ise şu şekilde sıralayabiliriz: 165 bg güç 240 Nm tork üreten 1.6 litre THP motor & EAT6 tam otomatik şanzıman, 210 bg güç üreten 1.6 litre THP motor & 6 ileri manuel şanzıman, 120 bg güç ve 300 Nm tork üreten 1.6 litre BlueHDI motor & 6 ileri manuel şanzıman, 150 bg güç 370 Nm tork üreten 2.0 litre BlueHDI motor & 6 ileri manuel şanzıman, 180 bg güç 400 Nm tork üreten 2.0 litre BlueHDI motor & EAT6 tam otomatik şanzıman. Unutmadan eklemekte fayda var; Citroen’in ifadesine göre 1.6 litre hacmindeki BlueHDI güç ünitesi de ilerleyen zamanlarda EAT6 tam otomatik şanzıman seçeneği ile satışa sunulacak. Bu da, ilerleyen zamanlarda Peugeot ve Citroen markalarında dizel otomatik arayan müşteriler için ülkemizde “1.6 litre HDI & ETG6 robotize şanzıman” tekeline mahkum kalınmayacağı anlamına geliyor.
DS markası Amerika pazarına giriş yapabilecek mi, giriş yaptığı taktirde pazarda tutunabilecek mi ciddi merak konusu. Fakat DS’in önce Avrupa, Çin ve Rusya gibi başarılı olduğu pazarlarda kendini kanıtlayıp sonra Amerika pazarını gözüne kestirmesi başarılı olması bakımından önemli bir ön şart diyebiliriz.