Citroën, ikinci nesil C5 Aircross modelini Kasım ayında Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor. Markanın yeni amiral gemisi olarak konumlandırılan model, hibrit ve tamamen elektrikli güç seçenekleri, geniş iç mekânı ve gelişmiş sürüş teknolojileriyle C-SUV segmentine iddialı bir giriş yapacak. WLTP normlarına göre elektrikli versiyonda 520 kilometreye kadar menzil sunan yeni C5 Aircross, Türkiye pazarında markanın elektrikliye geçiş stratejisinin en önemli adımı olarak öne çıkıyor.
C5 Aircross, önceki nesle göre daha keskin hatlarla şekillenen dış tasarımı, aerodinamik gövde yapısı ve STLA Medium platformunun katkısıyla büyüyen boyutlarıyla dikkat çekiyor. 4.652 mm uzunluk, 1.902 mm genişlik ve 2.784 mm aks mesafesi sunan model, hem diz mesafesinde hem bagaj hacminde sınıfının iddialı seçeneklerinden biri olacak. 565 litre bagaj hacmi, arka koltuklar katlandığında 1.668 litreye kadar çıkıyor.
İç mekân, Citroën’in C-Zen Lounge tasarım anlayışını yansıtıyor. Geniş arka koltuk alanı, gelişmiş koltuk konforu, ısıtma/soğutma/massage özellikleri, yeni 13 inç dikey dokunmatik ekran, gelişmiş göz hizası göstergesi ve kişiselleştirilebilir dijital ekranlarla donatılan araç, kabin içinde “ev konforu” atmosferi sunuyor. Citroën Advanced Comfort süspansiyon sistemi ve Progressive Hydraulic Cushions teknolojisi, sürüşte “uçan halı” etkisi sağlıyor.
Yeni modelde Apple CarPlay ve Android Auto uyumlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz şarj alanı, kişiselleştirilebilir kullanıcı profilleri, Bluetooth üzerinden çift telefon bağlantısı gibi dijital özellikler bulunuyor. Citroën Matrix LED farlar, görüş ve güvenliği artırırken, gelişmiş sürüş destek sistemleri arasında çevre görüş kamerası, kör nokta uyarısı ve arka çapraz trafik uyarısı yer alıyor.
Motor seçenekleri arasında şarj gerektirmeyen hibrit 145 HP versiyon yer alırken, tamamen elektrikli ë-C5 Aircross 210 HP güce sahip ve farklı şarj altyapılarına uyumlu. Ultra hızlı şarj ile yüzde 20’den yüzde 80 doluluğa 30 dakikada ulaşabiliyor.
Fransa’da Rennes fabrikasında üretilen model, geri dönüştürülmüş metal ve biyobazlı plastik bileşenlerle sürdürülebilirlik ilkelerine göre tasarlandı. Kapı içlerinde kullanılan şeffaf plastiklerin yüzde 20’si yerel üzüm üretiminden elde edilen organik kaynaklardan oluşuyor.