İç Mekan
Peugeot’nun ilk kez 308 modelinde kullandığı i-Cockpit adındaki butonlardan 80% oranında arındırılmış yeni iç tasarım otomobile ilk bindiğimizde bir şeylerin eksik olduğunu düşündürürken sonradan otomobilin en beğendiğimiz tarafı olarak karşımıza çıkıyor. Genel anlamda kaliteli bir iç mekana sahip olan otomobilin detaylara inildiğinde bile herhangi bir işçilik kusuru veya kalitesiz bir bölge ile karşılaşmak mümkün görünmüyor.
Küçük çaplı direksiyon simidi üzerindeki deri parçalarının kullanımı, gri detaylarla işlenmesi ve altı düz bir yapıya sahip olmasıyla sportif bir hava katmıyor değil. Direksiyon üzerindeki müzik kontrol butonları kullanım veya ergonomi konusunda bir sıkıntı yaşatmazken keşke otomobil ayarları gibi fonksiyonları da direksiyondan kontrol edebilseydik diye düşünüyoruz.
Direksiyonun arkasındaki sinyal ve silecek kolları da üzerinde emek harcanarak tasarlanmış olmakla beraber söz konusu kolların uç kısımlarındaki krom halkalar otomobildeki ufak ama ince düşünülmüş detaylardan sadece biri.
Direksiyonun sol tarafında kalan bölgede ESP sistemini ve start-stop sistemini devre dışı bırakmak için atanan butonlar bulunmakta olup kör nokta uyarı sistemi, lastik basınç sensörü gibi birçok donanımın ayarlamalarını orta konsoldaki dokunmatik ekrandan yapıyoruz.
Yeni 308’in kendine has bir diğer özelliği gösterge paneli. 208 modeli ile konum ve şekil olarak benzer yapıdaki gösterge panelinde ortada yüksek çözünürlükle rahat okunabilir bir ekran bulunurken alışılmışın tersi şekilde yükselen devir saati rakamları yine ufak bir ayrıntı. Gösterge tablosundaki ekran tüketim bilgilerini de bize gösterebilme özelliğinin yanında start-stop sistemi devredeyken otomobilin stop ettiği zamanlarda işleyen bir sayaç bulunduruyor ve yolculuk sonunda kaç dakika otomobili stop ettirerek tasarruf sağladığının bilgisini bizlere sunuyor.
Gelelim 308’i 308 yapan özelliğine. Orta konsolda bulunan dokunmatik panel otomobilin iklimlendirme, eğlence ve araç ayarlamaları da dahil olmak üzere birçok donanımını kullanabildiğimiz bir sisteme sahip. 9.7″ ekran boyutuna sahip bu sistemi kullanmak sürücüyü ilk başta biraz zorlasa da, hangi butonun nerede olduğunu kavradığımızda herhangi bir ayarlamayı yapmak çocuk oyuncağına dönüşüyor.
Navigasyon, internet tarayıcısı, bluetooth bağlantısı gibi özelliklere sahip olan sistem son derece hızlı ve stabil çalışıyor. Yeni sistem hakkındaki tek eleştirimiz, seyahat sırasında sürücü ile yolcunun aynı zamanda değişik ayarlamalar yapmak istemesi sırasında yaşanan trafik sıkışıklığı hakkında olacak. Sürücü navigasyon ayarlaması yapmaya çalıştığı sırada yolcu klima ayarlarını değiştirmeye çalışırsa birinin birine öncelik vermesi zorunluluğu ortaya çıkıyor. Özellikle klimayı ekrandan değil de fiziksel tuşlarla ayarlamak daha kolay olabilirdi.
Sistemle ilgili gözümüze çarpan ikinci eksiklik ise orta kolçak bölgesinde herhangi bir joystick veya dokunmatik kumandanın olmaması. SMEG ekranı her nekadar sürücüye dönük olarak tasarlansa da bazen ekrana uzanmak zor gelebiliyor veya yolcunun ayarlama yapması zorlaşabiliyor. Bu durumda vitesin hemen gerisindeki boşlukta keşke bir dokunmatik panel veya joystick olsaymış diye düşünmeden edemiyoruz.
Orta konsolda müzik sistemi için krom çerçeveli ince tasarımlı CD girişinin sol yanında ses açıp kısma ve müzik sistemini kapatmaya yarayan bir buton bulunurken hemen aşağıda yine krom çıtayla detaylandırılmış kapı kilitlerine müdahale etmeye, ön arka rezistansları ayarlama, iç hava silkülasyonu ve dörtlü flaşörleri kontrol etmeye yarayan butonlar bulunuyor.
Biraz daha aşağıda 12V luk çakmak girişi ile USB ve Aux çıkışlarını görüyoruz. Ayrıca yine bu bölgede koltuk ısıtma sisteminin ayar butonları bulunuyor.
Bu otomobilde vites topuzu diğer birçok otomobildeki gibi deri olmayıp alüminyum malzemeden üretilmiş. görüntü olarak orta konsoldaki metal tasarımlı trimlerle çok hoş bir kombinasyon yaratan vites topuzu güneşli havalarda özellikle otomobile ilk bindiğiniz zaman ellemek istemeyeceğiniz kadar ısınabiliyor, eminiz kış günlerinde de yine ellemek istemeyeceğimiz kadar soğuyacaktır.
Vites kolunun hemen gerisindeki piano black bölgede anahtarsız çalıştırma özelliğine sahip otomobillerdeki start butonu bulunurken test konuğumuzda bu bölge boş kalmış. daha geriye gittiğimizde Allure donanımında standart olan el freni butonunu görüyoruz. Biraz daha geride üzeri sürgülü bir kapağa sahip olan eşya gözü bulunurken yükseklik ve ileri-geri konum ayarlamasına sahip olan orta kolçağın altında da derin bir eşya gözü bulunmakta.
Ön kapı içlerinde mümkün olduğunca krom detaylara yer verilmekle beraber sportif tasarlanmış iç kapı kolları dikkatimizi çekiyor. Tüm kapılarda 1-1.5 litre hacme sahip eşya cepleri bulunuyor. Ayrıca iç kapı tutacaklarının ve kapı kollarının iç bölgelerinde beyaz renkli ambians aydınlatmaları bulunurken gece karanlığında gerçekten otomobilin içerisinde hoş bir atmosfer yaratıyor. Bunun yanında iç ayak bölgesi aydınlatmaları da geceleri kapılar kapalı olsa da yolculuk esnasında kısık şekilde yanmaya devam ederek loş bir ambians yaratıyor ve tüm bu iç ortam aydınlatmalarının kontrolünü SMEG ekranından ayarlamak mümkün.
Cam tavan opsiyonu bulunan test otomobilinde iç mekan sürekli ferah. Elektrikli perde ile güneşli günlerde sıcaktan korunmanın mümkün olduğu otomobilde perde açıkken yolculuk esnasında açık havada yürüyormuş hissine kapılmanız muhtemel.
428 litrelik bagaj hacmine sahip 308’in yükleme kapasitesi koltuklar yatırıldığında 1228 litreye kadar ulaşmakta. 1/3-2/3 oranında katlanan arka koltuklara sahip otomobilde arka kol dayama özelliği mevcut olup bu bölgeden de bagaja ulaşma imkanı sağlanmakta. Koltukları yatırdığımızda düz bir zeminin oluşmaması da dikkatimizden kaçmıyor.