Geçtiğimiz yılın yaz aylarında Türkiye’de satışa sunulan Renault’un B-SUV modeli Captur, yeni Clio’da olduğu gibi kişiselleştirme seçeneklerinin öne çıktığı bir otomobil.
Test konuğumuz, Renault Captur’un en üst donanım paketi Icon ile birlikte gelen 3 silindirli 0.9 litre hacmindeki 90 beygir güç üreten benzinli motorlu modeli. Arizona turuncu rengindeki Captur’da opsiyonel donanım olarak ise fildişi beyaz rengindeki tavan ve 17 inç siyah alüminyum jantlar bulunuyordu.
Yeni Clio ve Nissan Juke ile aynı platformu (Nissan B platformu) paylaşan Renault Captur’un ön yüzünde ilk dikkati çeken, yeni Renault tasarım diline uygun olarak seçilmiş büyük logo oluyor. Clio’daki far tasarımının aksine makyajlı Megane ve Fluence’de gördüğümüz far yapısı tercih edilmiş. Mercekli halojen farların standart farlara göre daha şık gözüktüğü yadsınamaz bir gerçek.
Yüksek kaput tasarımı, ön ızgarada kullanılan piano siyahı malzemeler, sis farlarının etrafında ve ızgaranın alt tarafında bulunan krom çıtalar gündüz LED’leriyle birlikte önden bakıldığında oldukça modern bir görünüme sahip olmasını sağlamış.
Arka yüzde krom bagaj kapağı çıtasının üzerinde yer alan büyükçe “Captur” yazısı ön yüzdeki krom tasarım öğelerinin devamını oluştururken, geniş tutulan boyasız plastik tampon Captur’un SUV kimliğine atıfta bulunmuş.
Profilden baktığınızda Clio’daki gibi kapı üzerinde yer alan krom çıtalar ve plastik bölüm Captur’da daha geniş tutulmuş. Ön tampondan başlayan plastik kısımlar, çamurlukların çevresini dolanarak aracın arka tamponuyla bir bütünlük sağlıyor.
Aynı platformu paylaştığı küçük kardeşi Clio’dan 17 mm daha uzun aks mesafesine (2.606 mm) sahip olan Captur’un uzunluğu 4.122 mm, genişliği 1.778 mm, yüksekliği ise 1.566 mm ölçülerinde. Renault Captur’un boş ağırlığı 1101 kg, yerden yüksekliği ise 170 mm olarak belirlenmiş.
Kızaklı yani ileri-geri kaydırılabilen arka koltuk sırası sayesinde koltuklar en gerideyken 377 litre olan bagaj hacmini, koltukları en ileri pozisyona aldığınızda 455 litreye yükseltebiliyorsunuz. Koltuklar katlandığında düz bir zemin elde edilebilen Captur’un maksimum bagaj hacmi ise 1235 litre olarak belirtiliyor.
Renault Captur’un sürücü koltuğuna geçtiğinizde daha önceden yeni Clio kullandıysanız, gayet tanıdık bir ön konsol ile karşılaşıyorsunuz. Ufak tefek farklılıklar olsa da iki konsolun tasarımı da büyük ölçülerde birbirine benziyor.
Direksiyonun üzerindeki Piano Black kaplama oldukça şık bir görüntü sergilese de ön konsolda da olduğu üzere maalesef tozu fazla belli ediyor. Direksiyonun üzerinde sadece hız limitörü ve cruise control’ün ayar düğmeleri yer alıyor. Multimedya sisteminin kontrolleri ise bir çok Renault modellerinde görmeye alışkın olduğumuz üzere direksiyonun hemen arkasında bulunuyor.
Clio’yla aynı gösterge panelini kullanan Captur’da solda devir göstergesi, sağda ise yakıt göstergesi bulunuyor. Hararet göstergesi bulunmazken, hız göstergesi ortada dijital olarak yer alıyor. Hız göstergesinin üzerinde de yol bilgisayarı konumlandırılmış.
7 inçlik dokunmatik ekranın bulunduğu kısmın tasarımı Clio’dan biraz farklı denilebilir. Clio’da ekranın altında bulunan havalandırma kanalları Captur’da ekranın sağına ve soluna dağılmış. Clio’daki ekran ve düğmeleri piano black kaplamaya entegre haldeyken, Captur’da multimedya sisteminin ayrı bir çerçeveye sahip olması göze batıyor. Direksiyonda da bahsettiğimiz üzere piano black kaplamanın tozu fazlasıyla tuttuğunu ve belli ettiğini söylemek gerek.
Oldukça ergonomik bir arayüzü bulunan R-NAV sisteminin kullanımı oldukça kolay. Beraberinde standart olarak gelen navigasyon yazılımı gayet başarılı bir şekilde çalışıyor. Clio’da da bahsettiğimiz üzere USB ve Aux girişinin ekranın hemen yanında değil de, aşağıda kart (anahtar) girişinin yanında bir yerlerde ya da torpidoda olması daha güzel olabilirdi. USB yuvasına taktığınız bir flash belleğin olası bir kaza durumunda yaralanmaya sebebiyet vermesi içten bile değil. Opsiyonel olarak satılan R-Link sisteminde ise USB ve Aux girişlerinin 12 V Çakmak girişinin hemen yanında yer aldığını da ekleyelim.
Captur üzerinde gelen standart ses sistemi ortalama düzeyde bir müzik keyfi sunuyor.
Touch ve Icon donanım ile standart olarak gelen eller serbest Renault Card sistemi ile anahtar cebinizdeyken kapı kolunun üzerinde yer alan ufak düğmeye basarak merkezi kilidi açabilir, araçtan indiğinizde ise araçtan bir kaç adım uzaklaştığınızda hiçbir tuşa basmadan otomobilinizi kilitleyebiliyorsunuz. Merkezi kilidin aktif hale geldiği sesli bir uyarı ile size bildiriliyor. Aynı zamanda bu sistem anahtarın araç içerisinde bulunduğunu algılayarak, anahtarı yuvasına yerleştirmeden aracı çalıştırmanıza izin veriyor.
Vites kolunun hemen altında Cruise control ve hız limitörü arasında seçim yapmanızı sağlayan tuş ile ECO modu tuşu bulunuyor. ECO modu aktif hale getirildiğinde gaz pedalı, yakıt ekonomisi için daha az duyarlı bir hale geliyor.
11 litrelik hacme sahip torpido çekmecesi (evet, bildiğiniz torpidolar gibi değil de çekmece şeklinde) oldukça geniş hacmiyle içerisine bir çok eşya sığabilecek kadar büyük. Özellikle kadın sürücülerin oldukça hoşuna gidecek bir detay. Konsolun üzerinde de fotoğrafını çekmeyi unuttuğumuz kapaklı bir göz daha yer almakta.
Icon donanım paketini test ettiğimiz Captur’un maalesef en üst donanım paketi olan Icon’da bile kullanılan kapı içlerinde ve ön konsoldaki sert plastik göze batıyor. Ön kapı içerisinde dirseğinize temas eden bölüm yumuşak bir malzemeye sahip.
Yüksek oturma pozisyonu sunan Renault Captur’da belki de en rahatsız olduğum konulardan biri bir kaç virajda emniyet kemerim takılı olduğu halde, koltuktan kayarak sürücü koltuğunun beni yeterince sarmadığı hissine kapılmamdı diyebilirim. Alt yanal desteklerinin biraz daha dolgun olması daha iyi olabilirmiş.
Arkada yeterli baş ve diz mesafesi sunan Renault Captur’da ön koltukların arkasında koltuk cepleri yerine birşeyleri sıkıştırabileceğiniz lastik fileler yer almakta. Ön koltukların arasındaki eşya gözü hem arkadaki yolcular hem de önden ulaşılabilecek bir yere konumlandırılmış.
Icon donanımıyla standart olarak gelen 8 farklı renk seçeneğine sahip fermuarlı koltuk kılıfları çıkarılıp yıkanabiliyor. Çocuklu aileler için olası kirlenmelere karşı koltuğun üzerine ekstra koltuk kılıfı almaya gerek bırakmayacak akıllı bir çözüm olmuş.
Arka camların açılabildiği en alt seviye bu şekilde.
Motor ve performansa geçmeden önce, kaputun dayama çubuğu yerine, kendinden amortisörlü olmasının lüks hissiyatı veren detaylardan olduğunu söylemek gerek 🙂
0.9 litrelik 3 silindirli TCe turbo beslemeli benzinli motor, 90 beygir güç üretirken maksimum 135 Nm torkunu 2500 devirden itibaren size sunuyor. Alt devirlerde cansız kalan motor, devirli kullanımda kendisini hissettirse de genel anlamda performanstan ziyade ekonomiye odaklandığını görüyoruz.
Diğer B-SUV rakiplerinde yer alan 4 çeker opsiyonlarına karşın sadece önden çekiş seçeneğiyle sunulan Renault Captur’da 5 ileri düz vites ile eşleşen 0.9 litrelik benzinli motor, otomobili 0’dan 100 km/s hıza 12.9 saniyede ulaştırıyor. Yumuşak geçişlerden ziyade, vites geçişlerinin sert ve kemikli olmasını yadırgadığımızı belirtelim. 4 silindirli motorlara göre biraz daha dizel motorvari tok bir sese sahip olan 3 silindirli 0.9 TCe motorlu Captur’da kabin içerisindeki motor sesi yalıtımı yeterli düzeyde.
Test kullanımız boyunca 7.5 lt / 100 km karma tüketime ulaşan Renault Captur’da, şehir dışı tüketiminin 6 litre / 100 km civarlarında dolaştığını ekleyelim.
17 inç jant ile sunulan Icon donanımında, test aracımızdaki siyah jantların opsiyonel olarak sunulduğunu tekrar hatırlatalım. 17 inç jantlara eşlik eden 205/55 R 17 lastiklerin yanak kalınlığı konfor için yeterli olsa da, sert tutulan süspansiyonlar nedeniyle araç içi konforun bozuk yollarda bir miktar düştüğünü gözlemledik.
Virajlarda her ne kadar sert tutulan süspansiyonlar aracın çizgisinde gitmesine yardımcı olsa da, yüksek yapılı olmasının gövde salınımı konusunda dezavantaj sağladığını söyleyebiliriz. Özellikle yukarıda da belirttiğim üzere sürücü koltuğunun yanal desteklerinin verdiği yetersizlik hissi beni rahatsız etti.
Sert girilen virajlarda kimi zaman arkasını bırakan Captur’un limitlerde önden tutunma isteği yeterli gelse de, araç çizgisinden çıkmaya başladığı anda ESP devreye girerek aracın toparlanmasında yardımcı oluyor. Direksiyon ise şehiriçinde kolay yönlendirme sağlasa da maalesef hissiz olmaktan kurtulamamış.
60.200 TL anahtar teslim satış fiyatına sahip Renault Captur 0.9 TCe 90 bg Icon’un fiyatı test aracındaki opsiyonları eklediğinizde 61.600 TL’ye ulaşıyor.
Şık tasarım, kişiselleştirme özellikleri, geniş iç ve bagaj hacmi sunan Renault Captur’un B-SUV segmentinde bu yılın ilk çeyreğinde en çok satan 2. model olması da oldukça iddialı olduğunu gösteriyor.
Renault Captur 0.9 TCe Icon’un donanım tablosuna bu linkten, test için çekmiş olduğumuz tüm fotoğrafların yer aldığı galeriye ise bu linkten ulaşabilirsiniz.