Sürüş
1.4 litre, çok büyük bir motor hacmi değil, fakat Volkswagen’in TSI teknolojisi sayesinde 160 beygir gibi büyük bir güç üretmeyi başarıyor.
Kalkışlar anlık; Yeşil ışığı görür görmez kalktığınızda, mutlaka aynadan bakıp “ulan kırmızıda mıydık hâlâ yoksa?” diye tereddüt ettirebiliyor. Öte yandan, yerler biraz ıslaksa, yüksek tork sebebiyle haddinden fazla patinaj çekip yerinizde saymanıza da sebep olabiliyor, ve kullanım kitapçığına göre bu oldukça normal. (Yerler kuruysa da, sinirlendiğiniz bir durumda, gazı kökleyip sinirinizi karşı tarafa büyük bir gıcırtıyla iletebiliyorsunuz. 🙂 )
DSG şanzıman, bu arabayı aldığımdan beri en büyük şikayetlerimin başındaydı. 1.4 160PS motor maalesef düz vites seçeneğiyle gelmiyor, kaldı ki ben düz vites hayranı değilim. Fakat DSG’nin ara geçişlerdeki gıcırtısı, 2. vitese çıkar veya inerkenki tereddütleri ve zaman zaman yaşanan sarsıntılar çok sinir bozucuydu. Birkaç kere özellikle bunun için servise bıraktım, ve her seferinde (test sürüşü sırasındaki sarsıntılara ve teknisyenin “ovvv” nidalarına rağmen) sonuçta hep “bunun normal olduğu” teminleriyle eve gönderildim.
Ta ki geçen hafta aracı yıllık bakımı için servise bırakana kadar. DSG şanzımana gelen yeni bir yazılım güncellemesiyle, şikayetini ettiğim tüm bu sorunlar yok oldu. Hem vites geçişleri daha düzgün, hem artık tıkırtılar duymuyorum, hem de titremelerim azaldı.
Bütün şikayetlerim de geçtiğinde, DSG şanzımanın başıma gelen en güzel şey olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hele ki S moduna alınca vitesi, vitesi daha yüksek devirlerde atıp daha da rahat hızlanması var ki… Anlayamazsınız.
Son olarak arkadaşlarımın izlenimlerine yer vermem gerektiğine inanıyorum, zira ben çok hız yapan biri değilim. Fakat zaten hız canavarı olan arkadaşlarım, Beetle’ın direksiyonuna geçince, BMW’lere selektör yapacak kadar evrim geçirebiliyorlar. Azarladığım zaman da “olm kanıma girdi lan araba” diyorlar.
16, 17 ve 18″ jant seçenekleri bulunan Beetle’lar Türkiye’ye genelde hep bu yukarıdaki 17″ jant ve 215/55 R 17 lastiklerle geliyor. Süspansiyonlar da ne çok sert, ne çok yumuşak. Bu birleşim, gittiğiniz yolun kalitesi(zliği)ni unutturmayacak kadar sertler, ama yolu içinizde hissedeceğiniz kadar sert değiller. “Konforlu spor” sürüş için idealler.