Geçtiğimiz yılın sonunda 11 Aralık’ta Skoda’nın merkez yerleşkesi Mladá Boleslav’da özel bir etkinlikte tanıtılan 3. nesil Octavia aynı zamanda MQB platformunun en son ve en geniş hacimli temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştı. 1999’dan beri Avrupa’da çok çeşitli ödüllere layık görülen bu basitçe ve zekice tasarlanmış otomobil son jenerasyonunda MQB platformunun nimetlerinden faydalanarak namını yürütmeye devam etmek istiyor.
Avrupa’da Şubat ayında galerilerdeki yerini alan 3. nesil Octavia, ülkemize yaz ayları itibariyle gelmeye başladı ve biz de geçtiğimiz günlerde test etme imkanına kavuştuk.
Türk tüketicinin “her nedense” diğer Volkswagen Grubu markalarından bir adım gerideymiş düşüncesi kapıldığı Skoda’nın ülkemizdeki itibarı her geçen gün bir kademe daha yükselirken özellikle Octavia’nın Golf ve A3 ile aynı alt bileşenleri paylaşan ve bunun üzerine daha geniş bir iç mekan sunan, pratik bir otomobil olduğunu belirterek yazımıza başlayalım. Bu yüzdendir ki, Auto Bild, Auto Motor und Sport, ADAC, Top Gear, AutoExpress gibi Avrupa’nın önde gelen otomotiv test & derecelendirme adresleri 1999’dan beri Octavia’ya dayanıklılık, fiyat/performans ve kullanılabilirlik alanlarında ödül yağmuruna tutuyor.
Dış Tasarım
Volkswagen Grubu bünyesinde bir çok markanın tasarım bölümlerinin başında bulunmuş önemli isim Jozef Kabaň’ın Skoda’ya transfer olmasının ardından, ilk olarak Rapid’le karşımıza çıkan tasarım anlayışı, markanın üzerine en çok titrediği ve bu zamana kadar 4 milyondan adetten fazla ürettiği Octavia’da da karşımıza çıkıyor. Düz yüzeylere, kesintisiz ve keskin çizgilere sahip olan Octavia’nın bu değişimi tıpkı Golf ve Leon’da da gerçekleşen dış tasarım evrimine benzetebiliriz. Üst donanım seviyelerinde yer alan LED gündüz farları ve C şeklindeki LED arka far grubu aracın oturaklı ve ağır başlı kimliğini vurgulayan en önemli dış mekan unsurları. Bunun yanı sıra markanın kimliğinin bir diğer göstergesi olan dikey yapraklardan oluşan ön ızgara önceki Skoda modellerinde olduğu gibi yerini almış.
Octavia’yı Octavia yapan ve her türlü kullanımda kolaylık arayan Avrupa’lı tüketicinin çok sevdiği Liftback / Notchback gövde yapısı, araca sınıfının en büyüğü olan 590 litrelik bagaj hacmi sağlıyor. Kıyaslamak gerekirse bu en son nesil Passat’ın 565 litrelik bagaj hacminden bile büyük.
Ayrıca camla beraber açılan bagaj kapağının sunduğu bir diğer avantaj diğer başka hiç bir sedan ya da station wagon arabada bulamayacağınız erişim kolaylığı. Arka camdaki silecek de bu gövde yapısının bir hediyesi. Skoda’nın anavatanı Çek Cumhuriyeti gibi yağmurlu, çamurlu, karlı uzun kış ayları bu silecek gibi işlevsel ayrıntıları zorunlu kılıyor.
Sınıf tanımayan ölüçleriyle; 2686 mm aks açıklığı, 4659 mm uzunluğu, 1814 genişliği ve 1462 mm yüksekliğiyle C sınıfından D sınıfına göz kırpan 3. nesil Octavia bir önceki nesile göre 9 cm uzamış ve 4.5 cm genişlemiş. Bu 9 cm uzamanın içerisindeki gizli bir diğer ölçü ise 8.9 cm uzayan aks açıklığı; arka kısımdaki rahat oturuşu ve bu büyük bagaj hacmini bu 8.9 cm’lik büyüme sağlıyor. Bir modelin iki nesli arasında bu kadar fazla büyüme pek sık görülür bir şey değildir ancak bunun arka planında yatan asıl gerçek Skoda’nın B-sınıfı sedan pazarındaki yeni aracı Rapid’i devreye sokmuş olması. Jetta’dan büyük, Passat’la donanım ve altyapı olarak eşleşmese de ebat olarak eşleşen Octavia’nın yeri gerçekten özel olarak ayarlanmış ve satış başarısının asıl nedeni de bu olsa gerek.