AMG GT R’ın kaputunun altına baktığımızda AMG GT ve GT S ile hemen hemen aynı olabilir ancak bu araca boşuna pist canavarı denmiyor.
Aerodinamik ve tasarım elemanlarını optimal bir şekilde kombine ettiklerini belirten Mercedes-AMG’nin aerodinamik departmanından sorumlu olan Gustavo Estrada, standart AMG GT S’in sürtünme katsayısını azaltarak AMG GT R’ı yarattıklarını söyledi.
Aracın ön kısmında bulunan ve ilk bakışta görünmeyen aracın aktif aerodinamik elemanlarından biri olan karbon fiber parça, araç saatte 80 km hızın üzerine çıktığında otomatik olarak alçalarak Venturi etkisi adı verilen ve ön aks üzerindeki kaldırma kuvvetini %50 oranında azaltan etkiyi yaratıyor. Ayrıca yan taraflarda bulunan dikey yerleştirilmiş hava kanalları yoluyla aracın frenlerine daha fazla soğuk havanın ulaşması da sağlanıyor. Kaldırma ve bastırma kuvvetlerinin dengelenmesi AMG GT R’ın yüksek hızlarda virajlardaki kontrolünün ve çevikliğinin artmasını sağlıyor.
Arkaya geçtiğimizde, ortasında egzoz bulunan devasa difüzörü görüyoruz. Bu difüzör arka aksın dengesini sağlayarak hava akışını optimize etmek için tasarlanmış. Büyük spoyler ise sürücünün isteklerine göre ayarlanabilir hale getirilmiş.